Nuxe Huile Prodigieuse - Kuru Yağ

Bu günkü konuğumuz Nuxe Çok Amaçlı Kuru Yağ olacak.  

Nuxe Fransa pazarından ülkemize girmiş bir marka. Firma ürünleri nadir bulunan bitki yapraklarının köklerinden ve yağlarından üretiyor. Ürünlerinde paraben olmadığını biliyorum ama bazı kaynaklarda bazı ürünlerin içeriğinde bulunduğu yazıyor. Nuxe Kuru yağ da içeriği açısından doğal ve çok amaçlı. İçeriğine bakacak olursak; E vitamini ve yaklaşık %98 oranında doğal bir formülü var. Formülünde etkisi kanıtlanmış 6 farklı bitkinin yağı bulunuyor. (Borage, Sarı Kantoron, Badem, Kamelya, Fındık, Macadamia).

Cildin nemsiz ve yağsız kaldığı kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyulacağını hissetsek te Nuxe özellikle simli kuru yağını yaz aylarında da rahatlıkla kullanılabileceğinizi düşündüğüm, özellikle tatil bavulunuzda yer almasını tercih edebileceğiniz bir ürün.  

Bir çok kullanım alanı mevcut. Banyodan önce veya sonra daha ışıltılı görünüm saçta,  Fondöten veya nemlendiricinize karıştırarak yüzde, özellikle yaz günlerinde ışıltılı bir ten için bacaklarınıza, kollarınıza sürerek vücutta kullanabilirsiniz. Çok az miktarda bile kullansanız hemen etkisini gösteriyor.  Emilimi, kokusu ve yapısı gerçekten muhteşem. Yapış yapış bırakan veya bulaşan bir hissi yok. Hassas cilde sahip olan bana bile herhangi bir alerjik reaksiyon göstermedi.

Ben ürünü saçlarımda genellikle duştan önce kullanıyorum. Saçlarıma parmaklarımla ürünü iyice yedirdikten sonra yaklaşık 20 dakika ıslak havlu sararak bekletiyorum. Böylece saçlar yıkandıktan sonra hem daha kolay taranıyor hem de daha kolay şekil alıyor. Bilinen ve en yaygın kullanımı bu şekilde. Saçınız kuruduktan sonra kullanacaksanız eğer ürünü saçınıza eşit ve az miktarda yedirmenizi tavsiye ederim.

Özellikle Bronzlaşan kol, bacak ve dekolte bölgesinde duruşu favorim.

Siz bu ve benzeri ürünler kullandınız mı?

Sevgiler.

Dirty Works Banyo Serisi

Ben bu seriyi çok önce trio şeklinde satın aldım. İçerisinde duş jeli, vücut peelingi ve vücut losyonu bulunuyor.

Bu üçlüden en beğendiğim kalem kesinlikle duş jeli oldu, kokusu ve yapısıyla oldukça güzel bir ürün. Çok yoğun insanı bayan bir koku değil de daha fresh ve kalıcı kokuları olduğunu söyleyebilirim. Temizliği ve bıraktığı his te oldukça güzel. Yani sadece koku için değil gerçek temizlik için kullanılacak bir ürün.

 Diğer ürün de vücut peelingi. Çok fazla peeling kullanan biri değilim aslında, ihtiyaç olduğu durumlarda bu ürün bana yeterli geliyor. Kısaca peelingin içeriklerinden bahsetmek gerekirse E vitamini ve shea yağı var ve paraben içermiyor. Ürün içeriğinde kahve de bulunuyor, zaten kahvenin cildimize sağladığı güzellikleri bilmeyeniniz yoktur. ( Etrafımda içtikten sonra telvesini filan direkt suratına sürenleri var) Hassas bir cildim olması dolayısıyla peeling denen şeyi pek sevmiyorum çünkü içerisindeki o taneciklerin bazen cildimi fazla çizdiğini hissediyorum. Ama bu taneciklerin sertlik kıvamı oldukça ideal rahatsız eden bir yanı olmadı.

 Body Butter da yine çok sık kullanmadığım çünkü yapısını kalın bulduğum bir ürün oldu. Ayrıca ambalaj tipi de kullanımı zorlaştırıyor.

Yine de yazdıklarım sizi tatmin etmediyse ve satın almak için sebep arıyorsanız bu sadece ambalajlarının şirinliği bile olabilir.

Sevgiler 

John Frieda Serisi

Saçlarımın seyrekliği, ince telliliği, dökülmesi yetmezmiş gibi yıllardır sarı kullanıyorum. Yani saçlarım yıllardır oriel işlemi görüyor bende artık saçlarıma acıdım ve yeni bakımlar uygulamaya başladım.

Uzun süreler sadece saç dökülmesine karşı bioblas şampuan kullandım ama dökülmelerimin durduğu söylenemez. 

Ardından John Freida markasını kullanmaya karar verdim ve Sarı Saçlar için özel seriden kullanmaya başladım, saçlarımı inanılmaz yumuşattı ve hiç dökülme yapmadı. Güneş ışıltısı vadeden bu şampuan gerçekten dediğini yaptı ve sarı saçlarım papatya özleri sayesinde daha aydınlık göründü.

Sonraaaaa yaklaşık bir ay önce ani bir kararla saçlarımı kızıla boyadım. Evet !

Bir aydır da Full Repair Şampuanı ve Onarıcı Bakım Maskesini kullanıyorum. Tabi bu kadar kimyasal, ısı, deniz, kum, güneş derken saçlarım bu maske sayesinde kendine geldi diyebilirim.  İlk günden etkisi gösterdi, saçlarım eskisinden daha sağlıklı gözüküyor.

Yumuşacık etkisi ve miss gibi bir kokusu var. Saçı hiç ağırlaştırmadan tedavi ediyor. Zaten şampuan da maske de işlem görmüş saçları onarmak için formüle edilmiş. Dediklerini de yapıyorlar. İlk kullanımdan itibaren bunu görebiliyorsunuz.

Kullanımı ise oldukça kolay saçlarımın tamamına ( evet köklerine de ) bu maskeyi uyguluyorum. Tarıyorum ve yaklaşık 4-5 dakika sonra yıkıyorum. Kuruladıktan sonra da dolgun görünüm sağlıyor.

Sarı saçlarınız ışıl olsun diyorsanız Sheer Blonde, İşlem görmüş ve hasarlı saçlarınız varsa kesinlikle Full Repair Serisine şans verin derim.

Sevgilerimle.

Okudum - 1 / Emrah Serbes - Deliduman

Bloglarda okuduğum kitap yorumlarında bazılarının kendini tutamayıp kitabın tüm hikayesini, gelişmeleri, hatta sonunu yazdığına şahit olduğumdan bu tip postları okumaktan hep kaçınmışımdır. 

Ama okuyup tavsiye etmekten ya da etmemekten kendimi alamayacağım durumlar olabilir diye düşünüp böyle bir seri başlatmaya karar verdim.

Emrah Serbest’in okuduğum ikinci kitabı oldu Deliduman. Bu kitap ta yukarıda bahsettiğim gibi hakkında hiçbir şey okumadığım kitaplardan biriydi.

Kız kardeşine fazla tutkun bir abinin hikayesini anlatan bu kitapta bizlerin de şahit olduğu gezi olayları yer alıyor. Pencereye sadece ‘’ gezicilerin ‘’ gözünden değil, karşı eleştiri olarak ta bakıyor aynı zamanda. Sonuna kadar merak uyandırarak kendini okutan Serbest’in son romanı akıcı olması ve kolay okunması sebebiyle hemen bitiverdi.

Kitapta kişiler ve kurumlar isimleriyle değil ‘’ Çağlar İyice ‘’ isimleri ile adlandırılmış. ( Ya kime vereceksiniz mecbur bize partisi, dedemi kanser eden parti, gece haberlerini sunan sarışın lolita gibi )

Kısaca alın, okuyun. Okurken çok eğleneceksiniz. Ben kitaplığımda böyle bir kitap olmasından mutluluk duyuyorum.

Yazarın ellerine yüreğine sağlık.

Arka Kapak;

On yedi yaşındaki Çağlar İyice konuşuyor. Kız kardeşi Çiğdem'i, onu meşhur etme ümitlerini, belediye başkanı dayısını, yakın arkadaşı Mikrop Cengiz'i, taşra muhabbetlerini, depresyonun eşiğindeki annesini, eski sevgilisini, hiç unutamadığı dedesini, hatırlarken kahrettiği babasını anlatıyor.

Deliduman, dermansız ve güdük bir ilçeden haykırmaya başlıyor, İstanbul'a uzanıyor. Çocukluğumuzun, hatıralarımızın ve bütün sokaklarımızın üzerinden dangır dungur geçen imar ve para iştahına lanet! Riyakâr dünyaya, Allahsız sermayeye, martılara, küçük bir kızın kalbini kıranlara isyan ediyor. Barikatların arkasında, soluk soluğa, yapayalnız, erken kaybeden bir delidumanın öfkesini çemkiriyor.

Emrah Serbes, zamanın ruhunu, Gezi'nin isyancılarını, hürriyetleri için öksürenleri, yerinde duramayanları, küfredenleri, ağlamayı unutmak için yumruğunu sıkanları resmediyor.

Deliduman, büyük zamanın ve her zaman kenarda kalanların romanı.

Güneş Kremleri Dosyası

Kısa bir tatil molasının ardından kaldığım yerden devam etmek üzere buralardayım.

Deniz, Kum, Güneş… Benim için sonrasında 1. Dereceden yanık…

Ama nedense bu yaz öyle olmadı. Çünkü ilk günler cildim için Niveanın SPF 50 içeren hem koruyan hem de bronzluk veren Sun Protect & Bronze kreminden kullandım. Gerçekten de işe yaradı. Nivea’nın güneş kremleri oldukça gelişmiş. Doğal bronzluk isteyen açık tenliler için önerebileceğim bir ürün.

Yüzüm için ise yine Nivea’nın Sun Protect & Bronze 50 GKF olan kremlerinden kullandım. Cildim kuru olduğu için yağlı yapısı beni pek rahatsız etmedi ancak yağlı ciltler için uygun olup olmadığı konusunda bir fikrim yok. Ancak korunmak ve bronzlaşmak diyorsanız kesinlikle Nive’nın bu serisini denemenizi tavsiye ederim.

Peynir rengini tenimden biraz attıktan sonra Nivea’nın Havuç Özlü Bronzlaştırıcı kreminden kullandım. Hiç rahatsız etmeyen bir kokuya sahip olan bu kremin yapısı biraz kalın. Vücudunuza tam yediremezseniz rengi dolayısıyla sarı turuncu komik bi hal alabilirsiniz, o yüzden elinize yeterli miktarda almanıza dikkat etmenizi öneririm.

Son günlerde de ise birkaç fıs ta olsa Garnier Bronzlaştırıcı yağ kullandım. Tabiki amacına hizmet etmek için yağın koruma faktörü düşük. Sprey şişe olması dolayısıyla kullanımı oldukça rahat olan ürünü direkt cildinize sıkarak uygulayabiliyorsunuz. Sevdiğim diğer yönü ise kokusu. Kolay bronzlaşan bir cilde sahipseniz kesinlikle rahatlıkla kullanabileceğiniz bir ürün.

Çocuklar için ise favori ürünümüz Baby SebaMed oldu, kolay sürülen ve yapış yapış olmayan ürünü çocuklarda ve bebekler için özel olarak üretilmiş. Güneş ışınlarından %98 oranında koruma sağladığı vaat ediliyor.

Bu yaz kullanmadığım ve çok merak ettiğim tek ürün Eda Taşpınar Güneş ürünleri oldu. Siz kullandınız mı? Yorumlarınız neler?

Sevgilerimle.

Loreal Paris Nude Magique CC Krem

Loreal’in 3 farklı seçenek ile satışa sunduğu CC kremleri akıllı pigment içeriği ile fondöten ve nemlendirmeyi birleştirmeyi vaat ediyor.

Anti-Redness: Kızarıklık gidermede yardımcı (yeşil)

Anti-Fatigue : Cildi canlandırır, dinlenmiş bir görünüm sağlar. (turuncu)

Anti-Dullness: Cildi canlandırır, sağlıklı görünmesini sağlar.(mor)

CC Kremler (Color correcting / Renk Düzenleyici ) BB kremlerin daha gelişmiş hali olarak karşımıza çıkıyor. Bu kremlerin içerisinde bulunan farklı vitaminler ciltteki kızarıklıkları yok ediyor ve cilde daha sağlıklı bir görünüm kazandırıyor. BB Kremler ile kıyaslayacak olursak daha az yağlı ve kapatıcılığı daha azdır.

Ben de CC krem satın alırken cilt tipimi göz önünde bulundurdum ve bana en uygun olacağını düşündüğün Anti-Redness’i tercih ettim. Söylemiş olduğum gibi kapatıcılık iddiası yok, Bb krem ya da herhangi bir kreme göre daha akışkan ve Yeşil renkte olan bu krem cilde sürüldükten çok kısa bir süre sonra fondöten rengini alıyor ve ciltte doğal bir görünüm oluşturuyor. Ben ürünü herhangi bir fırça ya da sünger ile değil ellerime yedirerek cildime uygulamayı tercih ediyorum. Siz de benim gibi yazın çok fazla fondöten kullanmayı sevmiyorsanız ve cildinizdeki kızarıklıkların yok olmasını istiyorsanız sizin için ideal bir ürün olacağını düşünüyorum.

Hiç denemediğim Anti-Fatigue veya Anti-Dullness kullandıysanız benimle paylaşırsanız çok sevinirim.

Sevgiler.